15 Ekim 2011 Cumartesi

HENRY JAMES - BIR KADININ PORTRESI ‘NDEN KESITSEL ŞİİR


en sonunda birbirimize yalan
nasılsa bir gün ölmem gerek
ölmek daha iyi, çok hastayım
bundan fazla hasta olabileceğimi
çok kötü olurdu. çalışamıyorsun
yaptıktan sonra sustu; ama
konuşmaya başladı. Hemşire
saatinden bu yana Bay Touch
‘ten yeni almıştı; yalnızdı. Odayı
ek duyulan ateşin titrek ışığı ay
vuran uzun gölgesi sürekli
lum mu ?” diye sordu.

Marvin's Lullaby


Now the world has gone to bed
Darkness won't engulf my head
I can see by infra-red
How I hate the night

Now I lay me down to sleep
Try to count electric sheep
Sweet dream wishes you can keep
How I hate the night

Marvin the paranoid android

Fındık Kabuğu


Biz yanlış basılan yalanların peşindeyiz
Zamanın gidişatına karşı koyarız
Ama ben yine de mücadele ettim
Yine de mücadele ettim
Bu savaşta yalnız
Ağlayacak kimse
Ev olarak adlandırılabilecek bir yer yok.

Kabiliyetim gasp edilmiş
Mahremiyetim araştırılmış
Ama ben yine de mücadele ettim
Yine de mücadele ettim
Kafamda tekrar ediyor
Eğer kendim olamasaydım
Daha da ölü hissedeceğim.

Kamran Olsam


Avcı oldum maral kaçtı
İbrik oldum susuz kaldım
Ham çizgiye kalem geçtim
Elif oldu eksik kaldım
Kamran olsam bulsam aşkı
Paydan oldum eksik kaldım

Yedi mushaf hududa denk
Yedi hatla eder mi cenk
Tene deydi hazır oldum
Maran kırdı eksik kaldım
Kamran olsam bulsam aşkı
Paydan oldum eksik kaldım

Kelâm oldum ahir yerde
Çerağ oldum puthanede
Ali â’la ırak yerde
Mah ışıldar eksik kaldım
Kamran olsam bulsam aşkı
Paydan oldum eksik kaldım

izlemeyin

Bir ülkenin en büyük şehrinde en önemli meydanlarından birinde 50bine yakın insan çıkıp yürümüş ise bu haber niteliği taşır. şimdi açın takip ettiğiniz eski medyadan ( tv radyo gazete eski medyadır ) platformlara bakınız hiç birisinde bir haber girdisi bulunmamaktadır. en büyükleri ntv sabah atv show dahada çeşitlendirilebilir ne tv haberlerinde nede net sayfalarında dişe değer haber bulunmamakta. Sayın medya patronları sizin bu yaptığınız satılmışlıktır. Bu koskoca haberi görmezden gelmek sansürün en babasıdır. Eski medyada en çok güvendiğim NTV bile akşam haberlerinde sadece 2 dk lık bir haber verip haberde taksimde 22 ağustosta yapılacak düzenlemenin sansür olduğunu düşünen 100lerce kişi toplandı demesi hiç bir eski medya ortamına saygı ve inancının kalmaması gerektiğinin su götürmez belirtisidir. Yapılacak tek şey bu adamların TVleriniz izlemeyiniz gazetelerini almayınız ki yaptıklarının bedellerini alsınlar. 

pempe fülüt eşliğinde komplimansyonal şiirsellik


hayatımın köpeği de sanabilirsin
ya da hayatımın tuzu
ya da çayı
diye dedim ben

ya biberi?

çayımın şekeri
gitarımın teli
yazımın sıcağı 
kışımın bacağı
kayınçomun bacanağı
benim neyim olur?

dayı kızı olmasa bile marduksu yılan olabilir

bu şiir olur

deniz suyu sıcaklığına bağlı tuzluluğun olur 
olmazsa bile 
yer altı zenginliği gibi kalbin olur
hiç birisi olmazsa 
ne olur

normal şartlar altında basıncım olur
hani dyelim hiç biri olmadı
bu olur

belkide daşı delen suyun kaldırma gücü olur 
olmazsa bile hidrolik profile bağımlı vaziyet planı olur

ya da iller bankasına göre aylık faizim olur

peki ya susurluk ayranındaki siyanür

ona eser miktarda tuz ruhu katınca etkisi yoka yakın azalıyomuş
köpüğü de daha bol oluyomuş
içimi de kolay

14 Ekim 2011 Cuma

Feysbuktan kalanlar

Feysbuk hesabımı kapatmaya karar verdim, işte en sevdiğim sözler:


beş beş  !!!    .................    iki iki beş !!!

Yekki kampt nikka klesk ki kampt pikka

Asla devlete güvenmeyin sosyal değişim bireysel tutkuyla başlar.

şey nedir? ... şey şeydir...

uzay benim için her zaman bilinmez olmuştur filmleri bilim kurgu romanları arthur c clark tanrıların arabaları ya burda olmam inanılmaz bişey...

Strength and beautiful sound like in the tautness of a bow. I want to live like this until the day I die.

İnsan olabilmek yalnız olabilmeyi gerektirir

işzası insinen inşaşsız

99 100'den bir eksiktir

Onca neden varken ve tam sırası gelmişken hiçbir şey yapmamış susmuşuzdur...

26 Nisan 2011 Salı

Tahsin

tahsin ayakkabılarını yavaşça giydi ayağa kalktı ve aynaya bi bakış atıp saçlarını düzeltti. kapıyı açtı ve dışarı çıktı kapıyı kapattı. asansör yerine merdivenle inmeyi tercih etti. bu onun merdivenden son inişi olacaktı. 5. kattan aşağı doğru inmeye başladı. ışık bir katta vardı bir katta yoktu. ikinci katta ışık yanıyordu ve birinci kata gelince ışın yandığını fark etti. durdu ve arkasında bir varlık olduğunu hissetti. aniden arkasını döndü sakınarak. ve hiç bir şey yoktu. merdivenlerden inmeye devam etti. zemin kata geldi. binanın giriş kapısından içeri dolan ışık yüzünden merdiven dairesinden bakınca giriş koridoru inanılmaz aydınlık görünmekteydi. birden panikledi aklına bugün havanın kapalı ve yağmurlu olduğu geldi. yavaşça son basamakları da indi. bir kaç adım sonra inanılmaz aydınlığın içine daldı tüm cesaretini toplayarak. yoğun ışık nedeni ile göz kapakları istem dışı olarak kapanmıştı. gözlerini açtı. nerede olduğunu algılamaya fırsatı olmadan çırpınmaya başladı. düşüyordu. bi kaç saniye sonra kendini topladı ve sırtındaki paraşütü serbest bırakmak için hamle yaptı. birden inanılmaz bir yük onu yukarı doğru itti. neptünün yerçekimini hesaba katmamıştı. 200dereceye varan sıcaklık nedeniyle yanmaya başladı. çırpınıyordu. nefes alamıyordu. basınç öylesine fazlaydı ki parçalanmaya başladı. bilinci yavaşça kayboluyordu. ve bayıldı. gözleri yoğun ışığa kendini ayarladı ve kapıyı gördü. adımlarına devam etti. kapıyı açtı ve dışarı çıktı. derin bir nefes aldı. sağ tarafından ince bir ses gelmekteydi. kafasını çevirdi.