30 Ağustos 2010 Pazartesi

Doğum Günü - Bölüm 1

Yaşasın mobilize işeme özgürlüğü dedim ve fermuarımı çektim. Ellerimi yıkadıktan sonra kendime baktım aynada. Saçlarımı yine beğenmemiştim. Ne sik oldunuz kestiricem lan sizi diye takıldım saçlarıma. Neşeliydim. Çıktık sezerle yukarı. Gurubu gördüm ama sadece siyahları görüyordum çünkü arkadan güneş ışığı gözümü alıyordu. Hatta doğum günü kızının sevgilisini bir an tanıyamadım iyice yakına girince fark edebildim sevgilisi olduğunu.

Oturduk. Kocaman kaslı bir adam vardı resmen kaslıydı. Doğum günü kızının annesi bir yanında doğum günü kızı bir yanındaydı. Hep kaslı konuşuyor herkes kaslıyı dinliyordu. Bir ara bende kaslıyı dinledim kulak verdim kaslının ne anlatmaya çalıştığına ama dj sağ olsun verdide verdi son ses müziğe. Hiçbir şey anlamıyordum kaslının dediklerinden ama millet gülüyor diye bende gülüyordum. Rapci takıldığımız zamanlarda giydiğim pantolonlar yüzünden bacaklarım ayrık oturmaya alışmıştım masanın altına da ayaklarımı sokamayacağım için biraz açıkta oturdum. Kaslıya odaklanmıştım çok önemli tahliller yapıyor gibiydi. Sonra tshirtüne dikkat ettim birden. Russia ve altında Kiril alfabesinde bir şeyler yazıyordu. Merak ettim ve sordum ne yazdığını. Rus bütün dişiler güzeldir gibi bir şeyler dedi. O kadar anlamsız bir adamla karşı karşıyaydım. Etraftakiler nasıl dayanabiliyordu kaslıya anlam veremedim. İyice konsantre olarak kaslıyı dinledim bir süre. Kaslı genelde şunlardan bahsediyordu Rus kızları iyidir güzeldir Ruslar iyidir güzeldir kızları da iyidir mafyası kötüdür gibi kelimeler ardı arkasına sıralıyordu. Hala hiç bir anlam veremiyordum kaslıya. Bir süre daha sabırla dinledim anlattıklarını sonra vazgeçip doğum günü kızına bir kaç bakış savurdum. Sonrada etrafı izlemeye koyuldum. Manzarası çok iyi idi mekanın. Eski İstanbul’ un birçok yeri gözüküyorduburadan. Bakmaya devam ettim öylece. Sonra kaslıya döndüm son bir kez baktım. Ve şunlar geçti aklımın bir köşesinden. Aikidocu bir arkadaşımla yemekhaneden çıkmıştık. Hayvan gibi kaslı bir adam karşımızdan geliyordu bize doğru. Adamın kolları 3 insan kolu gibi kalındı. Aikidocu sadece baktı ve hee diye güldü kısa ve net bir gülüştü. Ne oldu diye sorduğum vakit. Bana dalsa minik bi hareketle yerleri temizlerim dedi. Bende hee diye güldüm bunun üzerine ve aikidonun kutsallığı gözümde bir kat daha arttı. Sonra bu flaşbekten çıkıp kaslıyı görür oldum. Bişey anlatıyordu kaslı yine, sanırım yine rus kızları ile ilgiliydi herkes gülünce hee diye bende güldüm. Kısa ve net bir gülüştü. Kaslının bu son esprisinden sıkılmış olan doğum günü kızının annesi bana doğru bir bakışla şunları söyledi, testesteron işte, hemen anlamıştım ne kastettiğini. Doğum günü kızının annesi ile frekanslarımız yakındı. Mesajlı bir şey dedi mi hemen havada kapıyordum. Anne önüne dönünce birden gözüm girişe kaydı. Habire insanlar geliyordu. Tanımadığım bir sürü insan geliyordu ve ben tedirgin oluyordum hafiften.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder